forklif
14.02.2007, 22:19
Et Balık mağazaları kapatılıyor, 1 kilo bile et satılmayacak
Doğu ve Güneydoğu illerinde hayvancılığı geliştirmek amacıyla geliştirilen TAR-ET Projesi'ne özel sektörün "devlet kasaplık yapacak, haksız rekabet oluşacak" eleştirileri sürüyor. Devam eden proje kapsamındaki ilk kesimler ise martta Erzurum'da yapılacak. Et Balık Kurumu Genel Müdürü Hasan Atagün, TAR-ET Projesi ile devletin kasap olmayacağını, etlerin özel sektör aracılığı ile pazarlanacağını söyledi. Atagün, "Biz rakip değiliz. Pazara girmeyelim diye bölgesel bayilik sistemini geliştirdik" dedi.
Bölgesel bayilik sisteminin hayata geçmesiyle birlikte Et Balık'a ait satış mağazalarının da kapatılacağını belirten Atagün, "TAR-ET kapsamında üretilecek bir kilo et buralarda satılmayacak. Satış mağazalarımız bu işe karıştırılmamalı. Bu mağazalar yeni değil, yıllardır var olan yerler. Bayiliklerin verilmesiyle birlikte buralar kapatılacak" dedi. Doğu ve Güneydoğu'da çiftçinin hâlâ hizmete ihtiyacı olduğunun altını çizen Atagün, "Amacımız piyasada hâkim olmak değil. Biz bölgedeki çiftçiye olduğu kadar özel sektöre de hizmet etmek istiyoruz. Üretilen etleri pazarlamak için bayilik ihalesi açacağız diyoruz. İhale kapsamında elbette bir fiyat belirleyeceğiz. Şu anda özel sektördeki et fiyatlarının bizden daha yüksek olduğunu biliyoruz. Bayiliklerimiz aracılığı ile fiyat farkının aşağı yukarı eşitlenmesini hedefliyoruz" dedi. Et ve Balık Kurumu, İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa, İzmir, Kayseri ve Diyarbakır illerinde bayilik verecek. Önümüzdeki günlerde bayilik için ihale duyuruları açıklanacak.
Haksız rekabet olmaz
Türkiye Kasaplar Federasyonu'nun verilerine göre Türkiye'de her yıl 1 milyon ton kırmızı et tüketiliyor. TAR-ET Projesi ile yılda 20 bin ton et üretimi hedefleniyor. Projenin taraflarından Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım ise özel sektörün haksız rekabete uğrayacakları eleştirisinin gerçekçi olmadığını savundu. "20 bin ton et, Türkiye tüketiminin yüzde 3'ü bile değilken nasıl haksız rekabet yaratılır" diyen Yıldırım, "Bölgenin bu projeye ihtiyacı var. Özelleştirilen kombinaların halini de biliyoruz. Doğuya yatırım yapılmıyor. Projenin sonuna kadar arkasındayız" dedi. Projenin sadece kooperatif üyelerine yönelik olmadığını söyleyen Yıldırım, "Projenin uygulandığı 28 ildeki kooperatiflerimiz bu işin yürütülmesi için seçildi. Bu doğru. Fakat projeden sadece bizim üyelerimizin faydalanacağı doğru değil. Kooperatife üye olmayan bir üretici gelip 'Kredi kullanmak istiyorum' dediği anda bu projeden faydalanabilir. Bunun için çiftçinin hiçbir bedel ödemeden bize üye olması yeterli" dedi. Kooperatif ortaklarından ise Ziraat Bankası'na ve kooperatife vadesi geçen borcu olmaması ve daha önce hayvancılık kredisi kullanmamış olması şartı aranacak.
Özel sektör rahatsız
Et ve Balık Kurumu'nun açıklamaları özel sektörü rahatlatmadı. TOBB Hayvancılık Sektörü Meclis Başkanı Fevzi Topal, "Et Balık Kurumu'nun piyasada olmamasını, özel sektöre bayilik vermesini olumlu karşılıyoruz. Ancak kredi imkânının kooperatif üyeleriyle sınırlı tutulması ve kesim için sadece Et ve Balık kombinalarının kullanılması yanlış. Ayrıca proje miktar bazında Türkiye tüketiminin küçük bir oranını kapsasa da piyasada projenin adının geçmesi bile fiyatları yükseltti. Besi hayvan fiyatları şimdiden 500-600 YTL arttı" dedi. Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ ise "Devlet hayvancılığı desteklemek istiyorsa bölge ayrımı yapmadan bunu yapsın. Suni tohumlama, organize hayvancılık bölgeleri ve yem sanayiini desteklesin. TAR-ET yanlış kurgulanmış ve geçici bir proje" dedi. Et Balık Kurumu'nun bayilik sisteminin rekabeti ortadan kaldırmayacağını savunan Yalçındağ, kurumun vereceği bayiliklerin devletin gücünü kullanarak haksız rekabet oluşturmaya devam edeceğini söyledi. SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan ise "Önemli olan bayilik sistemi değil, bu bayiliklere sağlanacak etin sübvanse edilerek üretilmesi. Devlet eliyle yapılan rekabetin uzun vadede sektöre zarar verdiğini her zaman söyledik" diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu illerinde hayvancılığı geliştirmek amacıyla geliştirilen TAR-ET Projesi'ne özel sektörün "devlet kasaplık yapacak, haksız rekabet oluşacak" eleştirileri sürüyor. Devam eden proje kapsamındaki ilk kesimler ise martta Erzurum'da yapılacak. Et Balık Kurumu Genel Müdürü Hasan Atagün, TAR-ET Projesi ile devletin kasap olmayacağını, etlerin özel sektör aracılığı ile pazarlanacağını söyledi. Atagün, "Biz rakip değiliz. Pazara girmeyelim diye bölgesel bayilik sistemini geliştirdik" dedi.
Bölgesel bayilik sisteminin hayata geçmesiyle birlikte Et Balık'a ait satış mağazalarının da kapatılacağını belirten Atagün, "TAR-ET kapsamında üretilecek bir kilo et buralarda satılmayacak. Satış mağazalarımız bu işe karıştırılmamalı. Bu mağazalar yeni değil, yıllardır var olan yerler. Bayiliklerin verilmesiyle birlikte buralar kapatılacak" dedi. Doğu ve Güneydoğu'da çiftçinin hâlâ hizmete ihtiyacı olduğunun altını çizen Atagün, "Amacımız piyasada hâkim olmak değil. Biz bölgedeki çiftçiye olduğu kadar özel sektöre de hizmet etmek istiyoruz. Üretilen etleri pazarlamak için bayilik ihalesi açacağız diyoruz. İhale kapsamında elbette bir fiyat belirleyeceğiz. Şu anda özel sektördeki et fiyatlarının bizden daha yüksek olduğunu biliyoruz. Bayiliklerimiz aracılığı ile fiyat farkının aşağı yukarı eşitlenmesini hedefliyoruz" dedi. Et ve Balık Kurumu, İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa, İzmir, Kayseri ve Diyarbakır illerinde bayilik verecek. Önümüzdeki günlerde bayilik için ihale duyuruları açıklanacak.
Haksız rekabet olmaz
Türkiye Kasaplar Federasyonu'nun verilerine göre Türkiye'de her yıl 1 milyon ton kırmızı et tüketiliyor. TAR-ET Projesi ile yılda 20 bin ton et üretimi hedefleniyor. Projenin taraflarından Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım ise özel sektörün haksız rekabete uğrayacakları eleştirisinin gerçekçi olmadığını savundu. "20 bin ton et, Türkiye tüketiminin yüzde 3'ü bile değilken nasıl haksız rekabet yaratılır" diyen Yıldırım, "Bölgenin bu projeye ihtiyacı var. Özelleştirilen kombinaların halini de biliyoruz. Doğuya yatırım yapılmıyor. Projenin sonuna kadar arkasındayız" dedi. Projenin sadece kooperatif üyelerine yönelik olmadığını söyleyen Yıldırım, "Projenin uygulandığı 28 ildeki kooperatiflerimiz bu işin yürütülmesi için seçildi. Bu doğru. Fakat projeden sadece bizim üyelerimizin faydalanacağı doğru değil. Kooperatife üye olmayan bir üretici gelip 'Kredi kullanmak istiyorum' dediği anda bu projeden faydalanabilir. Bunun için çiftçinin hiçbir bedel ödemeden bize üye olması yeterli" dedi. Kooperatif ortaklarından ise Ziraat Bankası'na ve kooperatife vadesi geçen borcu olmaması ve daha önce hayvancılık kredisi kullanmamış olması şartı aranacak.
Özel sektör rahatsız
Et ve Balık Kurumu'nun açıklamaları özel sektörü rahatlatmadı. TOBB Hayvancılık Sektörü Meclis Başkanı Fevzi Topal, "Et Balık Kurumu'nun piyasada olmamasını, özel sektöre bayilik vermesini olumlu karşılıyoruz. Ancak kredi imkânının kooperatif üyeleriyle sınırlı tutulması ve kesim için sadece Et ve Balık kombinalarının kullanılması yanlış. Ayrıca proje miktar bazında Türkiye tüketiminin küçük bir oranını kapsasa da piyasada projenin adının geçmesi bile fiyatları yükseltti. Besi hayvan fiyatları şimdiden 500-600 YTL arttı" dedi. Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ ise "Devlet hayvancılığı desteklemek istiyorsa bölge ayrımı yapmadan bunu yapsın. Suni tohumlama, organize hayvancılık bölgeleri ve yem sanayiini desteklesin. TAR-ET yanlış kurgulanmış ve geçici bir proje" dedi. Et Balık Kurumu'nun bayilik sisteminin rekabeti ortadan kaldırmayacağını savunan Yalçındağ, kurumun vereceği bayiliklerin devletin gücünü kullanarak haksız rekabet oluşturmaya devam edeceğini söyledi. SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan ise "Önemli olan bayilik sistemi değil, bu bayiliklere sağlanacak etin sübvanse edilerek üretilmesi. Devlet eliyle yapılan rekabetin uzun vadede sektöre zarar verdiğini her zaman söyledik" diye konuştu.