3 sonuçtan 1 ile 3 arası
-
22.06.2007, 08:52 #1
Üyelik tarihi: 05.04.2007 Son online zamanı: 03.08.2013
- Mesajları
- 2062
- Konuları
- 268
- Eklentileri
- 0
- Kredisi
- 5
- Harcanan
- 0
- Kalan
- 5
"Kim Daha Büyük Sahtekar"
Kim daha büyük sahtekâr?
Amerika'nın resmî-sivil tarihini her yanıyla anlatıp dünyanın geri kalanını aydınlatmayı bir borç bilen Hollywood, bu kez de en büyük sahtekârıyla tanıştırıyor bizi. Asıl tanınması gerekenlerse bu sahtekârı kullanan, gerideki sahtekârlar!
Filme kaynak olan hadiseler 1971 yılında yaşandığı ve daha sonra da kitaplaştığı için 'filmin sonu' ya da 'filmin en heyecanlı yeri' addedilebilecek kısımlara da değinmek gerekecek; peşinen söyleyelim. Zira aksi takdirde sadece köşeye kıstırılmış bir harisin, alicengiz oyunlarından bahsetmiş olacağız ki bunun da fazlaca bir manası yok.
"Sahtekâr" esasen yabancısı sayılamayacağımız bir mevzu üzerine kurulu. Yakın tarihinde, Anadolu'dan gelen saf vatandaşlara Galata Kulesi'ni satan Sülün Osman ya da başbakanı dolandıran Selçuk Parsadan gibi isimleri barındırmış bir milletiz neticede. Hollywood gibi bunu reklam etmiyoruz belki, o ayrı; aslında emekli bir askerin sesini taklit edip dönemin başbakanı Tansu Çiller'den Kemalistler Derneği için 5,5 milyar lira alan Selçuk Parsadan'ın hikâyeleri de âlâ bir film olabilir.
"Sahtekâr" hemen başlarken "Gerçek olaylara dayanmaktadır." ibaresini görüyoruz. Akabinde de senaryonun, esas adam Clifford Irving'in hatıra kitabından uyarlandığını... Üstüne bir de 'yönetmenin yorumu'nu ekleyince gerçekle kurgu tamamen sarmaş-dolaş; geçmiş olsun! Meşhur sahtekârımız, Clifford Irving adlı bir yazar. Ressam karısı Edith ve araştırmacı-yazar dostu Dick Suskind ile takılan Irving'in yayınevlerine önerdiği kitaplarının hiçbiri basılamamıştır. Dibe vuran Irving, son bir hamleyle gidişatı değiştirmeye niyetlenir. Henüz nasıl yapacağını bilmese de yayınevine, üç gün sonra muhteşem bir proje getireceğini vaat eder. Üç gün içinde tek yaptığı ise bu muhteşem projenin ne olabileceğini düşünmektir. Karısı ve dostu Dick de zaman zaman yardım eder kendisine. Ancak Clifford cevabı bir gazete parçasında bulur. Amerikan havacılık sanayii devi ve münzevî milyarder Howard Hughes'un biyografisini kimse reddedemez!
Bu uçuk yalanı, daha da uçuk yan yalanlarla süsleyince yayınevi yetkilileri sadece inanmaz, aynı zamanda büyülenir. Elbette birtakım deliller de isterler. Neyse ki Clifford'ın cin zekâsı bunları da karşılıksız bırakmaz: Dergilerden gördüğü el yazısı örnekleri taklit etmede, uzmanları bile kandıracak kadar başarılıdır, Hughes'un o zamana kadarki röportaj ve beyanatlarından konuşma üslubunu, kelime seçimini, olaylara yaklaşımını kapıp Hughes adına tam da onun gibi kararlar verip herkesi şaşırtır, Kongre binasına, Hughes'un şirketine girip asla dışarı çıkmayacak dosyaları alıp malzemesini zenginleştirir. Bu arada faka basmasına ramak kaldığı zamanlar da olur tabii; ancak dediğimiz gibi Clifford, zekası ve araştırmaları sonucu kaptığı Hughes mantığıyla hepsini atlatmanın bir yolunu bulur. Ta ki Hughes bir gün televizyon yayınına telefonla bağlanıp Clifford Irving isminde birini tanımadığını, hakkındaki kitabın tamamen yalan olduğunu açıklayana kadar!
'Hughes'un bunu yapmasından daha doğal ne olabilir ki?' diye düşünmeniz doğal. Ancak bu açıklamayı yapacak birinin, neden daha önceden Clifford'a, içinde Başkan Nixon'a verilen rüşvet belgelerinin de bulunduğu bir kutu dolusu dosya gönderdiğini sormak da doğal. Doğrusunu isterseniz bunun cevabı da siyaset ve ekonomi dünyası arasındaki ilişki düşünüldüğünde bir o kadar doğal! Hughes'un şirketinin 137 milyon dolarlık borcunun, kitap ortaya çıktığında rüşvet aldığı ortaya çıkacak bir başkan tarafından tam da Clifford, karısı ve dostu hapse girdiğinde silinmesi kadar doğal bir cevap. Öte yandan bir 'yazar'ın işinin gücünün -elbette- gerçeği eğip bükmek olması kadar doğal. "Aldanma ki şair sözü elbette yalandır" diyen bir Fuzulî'miz varken aksi de düşünülemez zaten. "Çikolata" ve "Tanrının Eseri Şeytanın Parçası" gibi özgün ve başarılı filmlerden tanıdığımız Lasse Hallström'ün yönettiği film, bütün bunları kapsıyor. Ve Clifford Irving rolünde Richard Gere, Dick Suskind rolünde Alfred Molina'nın tam kararında oyunculuklarıyla da seyirciye başarıyla aktarıyor derdini.
SAHTEKÂR / HOAX
Yönetmen: Lasse Hallström
Oyuncular: Richard Gere, Alfred Molina, Marcia Gay Harden
-
22.06.2007, 09:04 #2
Üyelik tarihi: 10.04.2007 Son online zamanı: 04.09.2013
- Mesajları
- 3314
- Konuları
- 890
- Eklentileri
- 172
- Kredisi
- 8614
- Harcanan
- Onursal Üye
- Kalan
- Onursal Üye
hmm ilginç...
-
22.06.2007, 09:09 #3
Güzel bir kurguya benziyor izlemek lazım. Teşekkürler Burcu
Advertising
Advertising
Benzer Konular
-
3 yaş altında tehlike çok daha büyük
Sağlık forum içinde, yazan OzanAYorum: 0Son Mesaj: 15.02.2018, 09:31 -
Bebeto Fruit Snack ile daha az kalori, daha çok lezzet
Beslenme forum içinde, yazan OzanAYorum: 0Son Mesaj: 03.05.2016, 10:33 -
Daha büyük ceza lazım!
Gıda Güvenliği forum içinde, yazan OzanAYorum: 0Son Mesaj: 17.09.2015, 11:21 -
Karbonhidratlara sofranızda daha büyük yer açın
Şeker ve Şekerli Gıdalar forum içinde, yazan yellyYorum: 0Son Mesaj: 17.11.2007, 12:24 -
Daha çok yiyerek daha fazla kilo vermek mümkün
Genel forum içinde, yazan fatihaltYorum: 1Son Mesaj: 18.06.2007, 12:59
Yer imleri