Mısır Piramitleri Türkiye'den Kaçırılmış...

[feraset]

Videoyu izleyince gülsem mi ağlasam mı karar veremedim. Yazık valla bu millete. Aşağıda da Engin ARDIÇ'ın konuyla ilgili bir yazısı var. Adamın kalemine sağlık konuyu çok iyi özetlemiş.

[YOUTUBE]fmGaikn67Fs[/YOUTUBE]

Piramitleri sen mi caldin serefsiz?

Bir televizyon kanalinin bir sohbet programinda yayinlanmis, kacirmisim tabii: Youtube’den izledim.

Muhabir, “sokaktaki adamlara” soru soruyor. Soru, koftiden, kitir bir soru. Kamera sakasi gibi bir sey.

“Misir piramitlerinin Turkiye’den kacirildigi aciklandi. Bu konuda sizin gorusunuz nedir?”

Saka, huzun verici bir kakaya donusuyor... “Guvenlik onlemleri yetersiz” diyenler de var, “kanunlarin caydirici gucu arttirilmali” diyen de... Hatta birisi “kanunlarin yipratici olmasini” istiyor.

“Memlekette denetim mekanizmalari islemiyor ki...” seklinde yakinan da var.

Bunlar elbette bol “yani”li yanitlar, halkimiz bu “yani” kelimesini kullanmayi cok sever.

Fakat kamera karsisinda olduklarinin bilincinde, sozlerine dikkat etmisler, ikide bir “yani” demisler ama hickimse “anuga koyum” lafini kullanmamis! Terbiyeli davranmislar.

Bircok kisi, tarihi eserlerin yurt sinirlari icinde kalmalari gerektigini israrla belirtmis.

“Tek kisinin isi olamaz, mutlaka bir sebekedir” diyen de cikmis. Baska birisi “mutlaka gumrukte adamlari vardir” demis.

“Eserlerimize sahip cikmayi bilmiyoruz” elestirisi de yaygin.

“Bu ulkede hersey yolsuzluk uzerine kurulu” seklinde yanit veren bilincli vatandaslar da cikmis.

Olgunca bir hanim, “piramitler diyorsunuz degil mi” diye sorup soruyu yanlis anlamadigini dogruladiktan sonra, olayi “cok cirkin bir gelisme” olarak nitelemis. “Kacirilmamasi lazim” diyor.

Fakat bir baska vatandas “yurt disindan yeni geldiginden bu konuda bir sey soyleyemeyecegini” belirtiyor.

“Sizce piramitler buradan Misir’a nasil tasinmis olabilir?” sorusuna, gencten bir adam, “mutlaka deniz yoluyla, baska yoldan mumkun degil” yanitini vermis.

Ne is yaptigi soruldugunda da, siki durun...

“Tarih ogretmeniyim” demis!

Tarih ogretmeni...

Eskiden bunun fikrasi vardi. Fikra gercek olmus.

Bir tarih ogretmeni ogrenciyi tahtaya kaldirip “Istanbul’u kim aldi?” diye sorar... “Vallahi ben almadim hocam” yanitina cok sinirlenip solugu basogretmenin yaninda alir... Olayi anlatinca, basogretmen “bu afacanlar boyledir hocam, alirlar, sonra da inkâr ederler” der.. Daha da sinirlenen hoca mudure cikar... Mudurun tavri cok daha kesin ve kararlidir: “Siz hic merak etmeyin hocam, ben meseleyi arastirir, kimin aldigini en kisa zamanda ortaya cikaririm!”.. .

Simdi de tarih ogretmenleri piramitleri Turkiye’den deniz yoluyla naklediyorlar.

Ulkemizde ortalama egitim duzeyinin ilkokul ucuncu sinif oldugu, bunun buyuk bir hamleyle dorduncu sinifa yukseltildigi soylenirdi, inanmiyorum.

Egitim duzeyi ekside, ekside!

Zekâ seviyesini hic tartismiyorum.

Simdi arkaniza yaslanin, derin bir nefes alin, ve bizi aralarina almak istemeyen Avrupa Birligi yoneticilerine okkali bir kufur savurun.

Ya da dilerseniz, mesrebinize gore, kiminiz erkek ogrencilere 1935 modeli baklavali suveter giydirebilir, kiminiz kiz ogrencilerin basini ortebilirsiniz, memleket kurtulur, boylece belki su piramitleri kimin caldigi da acikliga kavusur.

[tuanabelit]

çok güzel olmuş bu yazı vede gösteri paylaşım için saolasın feraset ama bu durum sadece bizim ülke için geçerli değil ya ben bi programdada görmüştüm yurt dışında buna benzer bi olay insanlar işte kendi çıkarlarını gözetmek istiyo her durum ve şartlarda

[neosev]

bencede harika bişey sadece tarih öğretmeni deil mankenlerde böyle hatırlarmısınz bilmem bi programda mankenlere başkananın adını oda 15 dak. cevap weriyordu acaba buda mı kültürsüzlük yada cahillik yada bana ne bu günde dünya için döndü mü? neee bilen warsa bana söylesinflexy: